3 Şubat 2017 Cuma

FİRAVUNUN HELAK OLUŞU

FİRAVUNUN HELAK OLUŞU


Ve dahi Sekran ilinde bir dağ vardır. Yazın kaynar. El çıkar, başını çı-
 karıp yabana ere. Dahi Uc bin Unuk kim Adem aleyhisselamın kızından
olmuşdu. Anın hikayeti budur kim Havva Hatun (r.a.) seksen kere oğlan
doğurdu. Her doğurdukda ikiz doğurnrdu. Biri erkek biri dişi. Birbirine
vermezlerdi. Amma sonra doğanı ilk doğana verirlerdi. Zürriyet-i Adem
üremek için. Bu Uc'un anası kendiyle bile doğan kardeşiyle zina eyledi.
Adem (a.s.) anı bildi. Ana beddua edip redd eyledi. Anlar dahi vardı, bir
dağda doğurdu, besledi. Ol kızın adı Unuk idi. Uc büyüdü, üç bin yıl
ömür sürdü. Nuh tufanı anın topuğuna çıkdı. Ta kim Musa (a.s.) zamanı
geldi. Ol vakit Uc, Firavun'un kapıcısı idi. Çün Hak te'ala Musa'ya (a.s.)
nübüvvet i'ta etdi. Firavun'u davete verdi. Musa (a.s.) Firavun'un katında
beslenmiş idi. Musa ( a.s.) büyük yiğit oldu. Kıptilerden (Firavun ademinden
ki cingen demek) birini öldürdü. Firavun anı tutmak istedi.
 Musa ( a.s.) kaçdı, Kudüs'e geldi. Şuayb'ın koyunlarını gütdü. Şuayb
ana bir asa verdi. Ol asa idi ki Adem (a.s.) anı uçmakdan çıkarmışdı.
Tı'.'ıba ağacından kesilmiş idi. Şuayb (a.s.) ana kızını verdi. Bir gün Musa
(a.s.) karındaşı Harun aleyhisselamı görmeğe müteveccih oldu. Hatunu
bile idi. Berriyedc giderken yolu azdılar. Kış günü idi. Gece ile hatunu
vaz' etmeğe burusı tutdu. Musa (a.s.) karanlıkda kalkıp çakmağa kasdeyledi.
Ne kadar cehd etdi edemedi. Karşıda bir aydınlık gördü. Kalkdı ol
aydınlıktan yana gitdi. Gördü bir ağaç nur kaplamış. Bir avaz işitdi. Hele
söz çok! Ol mahalde Musa'ya (a.s.) nübüvvet verildi. Firavun'u davete gönderdi. Musa (a.s.) Mısır'a gelip Harun'la (a.s.) buluşdu. Firavun'u davet
eyledi. Nice kavga ve galebeler oldu. Ahir Firavun cazuları cem' eyleyip
bir yere urganlar bırakdılar. Sihir etdiler. Urganlar yılanlar oldu. Hak
te'ala buyurdu: "Sen dahi asanı bırak!" dedi. Musa (a.s.) asayı bırakdı. Bir
sarı yılan oldu.  yılanları hep yutdu.İlgili resim 
Cazular gördüler, bu sihir değildir
dediler; imana geldiler. Firavun korkdu. Sarayına girdi. Sonra nice kerre
cengler oldu. Ahir Firavun, Uc'a eyitdi: "Musa'yı helak edebilir misin?"
Uc eyitdi: "Olsun" dedi vardı, bir taş buldu,  milden büyük. Başında
götürüp gelirken Hak te'ala bir ferişte gönderdi. Ukkab şeklinde geldi.
Taşı delip taş Uc'un boğazına geçdi. Hak te'ala Musa'ya buyurdu: Var
Uc'u helak eyle. Anın helaki senin elindedir" dedi. Musa aleyhisselamın
on dört ( onsekiz) arış kaddi var idi. Asası dahi on ( onsekiz) arış idi. Asayı
atdı, Uc'un topuğuna vurdu. Rivayetde mübarek kaddi kırk arış idi ve asa
dahi kırk arış idi. Mucizat kuvvetiyle sıçrayıp kırk arış topuğuna erişdi,
vurdu. Uc dahi. yıkıldı. Mısır'da altı bin evi basdı. Halkını helak eyledi.
Ölüsü cifesinden nice bin keferenin dimağı tutulup muhtel olup öldüler.
Eğer murdar cesedi bütün Mısır şehrine düşeydi cümle Mısır kavmi halas
bulmazdı. Sahraya düşdü, şehre birazı düşdü derler. Ol idi kim altı bin evi
harab eyledi. Firavun katı korkdu. Haman'a danışdı: "Aceb Musa'nın dinine
girsem mi. Uc gibi kimseyi helak eden bir gün bana da eder" dedi. 107
Haınan'ı vezir etdi. "Uc'un ölümü sana bahane yeter. Buyur leşkerin atlansın.
Bir kezden Musa'nın üzerine yürüyüş eyleyip birini, beşini, onunu,
binini öldürelim. Elbette birimiz fırsat bulmaya mı?" dedi. Firavun çağırtdı:
"Ne kadar kulum var ise atlansın!" dedi. Ertesi, her taifeden at arkasına
geldiler. On kerre yüzbin adem atlandı derler. Firavnn çağırtdı: "Her
kim Musa'yı tuta veyahud öldüre, kızımı ana vereyim" dedi. Bu leşker, atlı
ve yaya derya gibi mevc vurup Musa aleyhisselamın üzerine yürüdüler.
Hak te'ala bir ateş verdi; cemi'sini yakdı. Ve dahi bir yel çıkdı, şehrin bir
ucunu yakdı. Bir kıyamet oldu. Her kişi başı kayusu oldu.Evli evine yetişmeğe
başladı. Dahi anda üçyüz bin kişi helak oldular.  Başları kayusu
oldu, dahi üçyüz bin kişi imana geldi. Firavun katı korkdu. Güç ile
sarayına yetişti. Hak te'ala Cebrail'e vahyeyledi. "Ya Musa Firavun şimdi
benden aman dileyip zari kılacakdır, dua kıl ol bela def olsun" dedi. "Zira
ol çerinin belinden niceleri imana gele" dedi. 
pes Firavun Musa'ya
( a.s.) elçi gönderdi, aman diledi. Musa ( a.s.) dua kıldı; ol bela def' oldu.
Bin adem daha imana geldi. Firavun'un putu sındı ve Kıbdlerin üzerine
korku düşdü. Beni İsrail kavmi şad oldular. Hak te'ala hazretleri emreyledi.
Uc'un kemiklerini Kehafur iline (Farad iline) iletdiler. Ol ilin padişahı
buğday an barı eyledi. Andan sonra halk bir bir imana gelmeğe başladılar.
Bir yandan şeytan melun bir yandan Haman la.ın ığva edip eyitdiler. "Musa, halkı kendiye döndürdü. Mülkünü elinden aldı. Ne durursun? Ya verelim
veya ölelim. Buna çare görün!" diye Firavun'a gurur verdiler. Tedbir
edip leşkerini reayadan, avretden, oğlandan gayri hep sürdüler. Musa
aleyhissiselamın üzerine hücum etdiler. Hak te'ala, Cebrail aleyhisselam'ı
Musa'ya (a.s.) veripdi. Anların ittifakını bildirdi. Musa aleyhisselam da
müminlerle ol gece kaydım gördüler. Sabah olmadan
göçdüler. Tur denizinden yana reva.ne oldular. Bu yanda haber oldu:
 "Musa (a.s.) kaçdı" dediler. Firavun, halkı cem' edip ağır Jeşkerle
Musa aleyhisselamın üzerine sürüp girdiler. Musa'nın yolu denize uğradı.
Firavun leşkeri da gelip gözükdü. Halk korkdular; Musa'ya dediler. Musa
(a.s.) dua kıldı; müminler amin dediler. Hak te'ala buyurdu, Musa'ya
eyitdi: «enıdrıbı be-ıasdkı:)l-bahre. ) Musa ( a.s.) asasını denize vurdu.
Hakkın emriyle deniz on iki şak oldu. Müminler girdiler. Birbirini görmeyip
geçerken korkdular ve "kalanı nice oldu?" dediler. Hakkın emri ile
pencereler açıldı. Halk birbirini gördü. Denizi geçip kondular. Firavun
leşkeri dahi denize geldiler. Gördüler deniz yol olmuş; halk öte geçmiş.
Dönüp halka eyitdiler: "Gördünüz mü? benim korkumdan yol oldu!"
Amma gönlü ile tanıklık verdi, girmek istemedi. Firavunun leşkeri aygıra
binerlerdi; ekser adetleri öyle idi. Cebrail (a.s.) bir kısrağa binip Firavunun
108 önünce denize girdi. Aygırlar anı gördüler, yund ardınca çekindiler. Firavun
korkdu. Aygırı yenemedi ve denize girdi. Anı gördüler, halk bi'l-külliye
girdiler. Kimse kalmadı. Su hemen kavuşdu. Firavun can havfınden
"Musa'ya iman getirdim" dedi. Cebrail (a.s.) ağzına vurdu. Hak te'ala
Cebrail'e eyitdi: "Ya Cebrail eğer Firavun bir kerre benden aman
dilese verirdim bu ne şefkatsizlikdi?" Çün su kavuşdu. Feryad erdiler. Rivayetdir:
Bir gün Cebrail ( a.s.) adem sôretinde Firavuna geldi, eyitdi:
"Benim bir kulum vardır. Ben ana çok ihsan etdim. Ol bana asi oldu. Benim
adımı kendiye kodu" dedi. Anın cezası nedir?" dedi. Firavun eyitdi:
"Ol ne yaramaz kul imiş? Anı öldürmek gerekdir" dedi. "Bana bir mektup
ver cezasını edeyim" dedi. Firavun mektubu yazdı. Cebrail aleyhissela.m
hazretleri ol mektubu su içinde gösterdi idi. Firavun dahi bildi ki gark
oluyor. Bazılar eyd(.ir: Firavun "Amenna birabbı Hdrune ve Musa!" deyince
"Firavunun imanı makbuldür" dediler. Ulemadan niceler makbul
değildir dediler. Çün Firavun leşkeriyle gark oldular. Müminler aceb nice
oldular, bilmediler. Hakkın emriyle deniz ölülerini taşra atdı; şişmişler
kokmuşlar. Timsah (balık) avlamışlar. Cünneleri (kalkan) durur. Müminler
gördüler, şad oldular. Ol vakitden beri deniz ölüyü kabul etmez oldu.
Bu yana da Mısır avretlerine haber oldu. Mısır içinde yas ve matem oldu.
Avretleri dul kaldı. Kimi at oğlanına vardı ve kimi taşrada yörüklere vardı.
Kimi ortaya düşdü. Her biri dağıldılar..

YAZICIOGLU AHMED BİCAN
DÜRR-İ MEKNUN 
(15.yüzyıl Türkçesi ile)
SAKLI İNCİLER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder